Yeni Formülle Asteroit Çarpışmalarından Kurtaracak Adım Atıldı
İspanya’daki Murcia Üniversitesi’nden Profesör Oscar del Barco Novillo liderliğinde geliştirilen bu yöntem, Monthly Notices Of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlandı. Profesör Novillo, bu formülün “şimdiye kadar yapılan en hassas yerçekimi ışık bükülmesi açısı hesaplamasını” sunduğunu belirterek, potansiyel tehlike oluşturan asteroitlerin yörüngelerini doğru bir şekilde hesaplamanın önünü açacağını ifade etti.
Yerçekimi ışık bükülmesi, ışığın güçlü bir yerçekimi alanından geçerken düz bir çizgide ilerlemek yerine bükülmesi olarak tanımlanır. Bu fenomen, 17. yüzyılda Isaac Newton tarafından keşfedilmiş, ancak Albert Einstein’ın 1915’teki genel görelilik teorisiyle bilimsel olarak kanıtlanmıştı. Büyük kütleli gök cisimlerinin bu etkisi, uzak asteroitlerin yerini belirlemeyi zorlaştırıyordu.
Her Yıl Binlerce Dünya’ya Yakın Asteroit Keşfediliyor
Yeni formül, hem ışık kaynağının hem de gözlemcinin yerçekimi etkisine maruz kalan nesneye olan uzaklığını hesaba katarak bu zorluğu aşmayı amaçlıyor. Bu sayede, Güneş Sistemi’ndeki asteroitlerin ve diğer küçük gök cisimlerinin konumları daha doğru bir şekilde belirlenebilecek.
NASA verilerine göre, her yıl çapı 140 metreden büyük olan yaklaşık 2 bin Dünya’ya yakın asteroit keşfediliyor. Bu asteroitler, Dünya’nın yörüngesine 4,6 milyon mil kadar yaklaşabiliyor ve potansiyel bir tehdit oluşturuyor. Profesör Novillo, yeni formülün bu tür asteroitlerin yörüngelerini daha iyi hesaplamak için kullanılabileceğini belirtti.
Bu tür tehditlerin haritalanması, bertaraf edilmelerinden daha kolay bir adım olarak görülse de, savunma teknolojileri umut veriyor. 2022 yılında NASA, DART (Çift Asteroit Yönlendirme Testi) adlı bir proje kapsamında bir uyduyu Dimorphos adlı bir asteroitin yörüngesini değiştirmek için başarıyla kullanmıştı.
Profesör Novillo, formülün sadece asteroitlerin tespitiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda evrenin en uzak köşelerinin haritalanması gibi başka önemli alanlarda da kullanılabileceğini belirtti. Büyük kütleli galaksi kümelerinin yarattığı yerçekimi merceği etkisiyle bozulmuş ve büyütülmüş uzak galaksilerin konumları, bu yeni yöntemle daha doğru bir şekilde belirlenebilecek.